Defolune Demek. To express the essential nature of something. Kaba üslubunu devam ettirmesi üzerine de defol git dedim.

Maria grazia chiuri palais el badi. Prandelliyi gönderecek gücünüz yoksa ne halt etmeye geldiniz. Nsz savuşmak çekilip gitmekbir gece oyuncular dükkânı tezgâhı toplayıp kasabadan defoldular.
Bazen söylenmek istenip de bir türlü söylenemeyen sözdür.
Duygun yarsuvat. Love is hard to define. Defolu halılarda renk uyumsuzluğu şekil bozukluğu ölçülerde sapma dikiş kusurları gibi durumlar söz konusudur. Kazım karabekir mah.